“Debriyaj yok diye kolay sanmayın, otomatik vitesin de raconu var.”
Otomatik vites araba kullanmak kulağa her zaman kolay gelmiştir. Hatta birçok kişi “oh be, debriyaj derdi yok, ayağımı dinlendiririm artık” der geçer.
Ama işin aslı, otomatik vitesin de kendine göre bazı hassasiyetleri var. Hele ki yeni başladıysan, bilmen gereken püf noktaları var ki hem araban rahat eder hem de sen.
Bu yazıda sana ilk defa otomatik vitesli araç kullanacak biri gibi en net ve samimi tüyoları sıralıycam. Unutma, her doğru alışkanlık sana ilerde büyük masraflardan kurtarabilir.
Vitesi “D” konumuna almadan önce frene basmayı unutma
Bu, otomatik şanzımanlı araçların en temel kuralıdır.
Arabayı çalıştırdın → ayağını frene basmadan D’ye geçirmeye çalışırsan ya geçmez ya da sarsıntılı olur.
Freni basılı tut, sonra D’ye al, sonra da yavaşça gaz ver. O kadar.
Tavsiyem: Arabayı ilk çalıştırdığında refleks gibi sağ ayağını frene götürmeyi alışkanlık haline getir.
Ayağını iki pedala birden koyma, sadece sağ ayağını kullan
Bu çok yaygın bir hata. Özellikle manuel araçtan otomatiğe geçenler ya da ilk defa kullananlar sağ ayağı gazda, sol ayağı frende tutma eğiliminde oluyor.
Ama bu yanlış. Freni fazla bastığında araç arıza moduna bile geçebilir.
Ve ani fren refleksiyle sol ayakla sert basmak = enseden sarsılmak demek.
Tavsiyem: Sol ayağın sadece paspasla ilgilensin. Bırak o dinlensin, sağ ayak ikili görevde.
Rampada beklerken “N” yapmak zorunda değilsin ama…
Yokuşta durdun, ışıkta bekliyorsun.
Kimi “araba zorlanmasın” diye N’ye alıyor, kimisi D’de bırakıp frene basıyor.
Aslında modern otomatik araçlar bu durumları tolere edebiliyor.
Ama uzun bekleme varsa (örneğin tren geçiyor, 2 dk’dan fazla bekleyeceksin) o zaman N’ye alıp el frenini çekmek daha sağlıklıdır.
Tavsiyem: Kısa duruşlarda D + fren, uzun duruşlarda N + el freni kullan.
Park ederken önce vitesi “P” konumuna, sonra el frenine geç
Bunu ters yapan çok kişi var.
Yani önce el frenini çekip sonra P’ye alıyor, ya da tam tersi.
Doğru olan sıralama şöyle:
Tam dur → ayağını frende tut → vitesi “P”ye al → sonra el frenini çek.
Bu şanzımanın yük binmesini engeller.
Tavsiyem: Bu sıralamayı ezberle, alışkanlık haline getir. Zamanla otomatikleşir zaten.
Ani hızlanmalardan ve frenlemelerden uzak dur
Otomatik vites araçlar gazı daha hassas algılar. Ani gaz vermek, vites geçişlerini bozar.
Aynı şekilde ani frenler, hem şanzımana yük bindirir hem de seni savurabilir.
Unutma: Bu arabalar “akıcı” sürüş sever.
Tavsiyem: Özellikle kalkışlarda gaza nazikçe dokun. Araba zaten seni götürüyo, panik yapma.
Yokuş kalkış desteği olan araçları tanı, olmayanlarda dikkatli ol
Yeni otomatik araçların çoğunda “yokuş kalkış asistanı” var. Yani frenden ayağını çektiğinde araba geriye kaçmıyor.
Ama bu özellik yoksa ve rampa dikse, araba geri kayabilir. Bu da paniğe yol açabilir.
O yüzden ya el freniyle kalkış yap ya da sol ayakla hafif frende tutup kalkışı yap.
Tavsiyem: Kendi arabanın yokuş desteği olup olmadığını öğren. Bu seni rahatlatır.
“L” veya “S” gibi modlar ne işe yarıyor, öğren
Bazı otomatik araçlarda “L”, “S”, hatta “B” modları bulunur.
- L (Low): Daha düşük viteslerde kalır, rampa inişlerinde motor freni sağlar.
- S (Sport): Daha performanslı sürüşler için, vites geçişlerini uzatır.
- B (Brake): Elektrikli/hibrid araçlarda motor freni gibi davranır, genelde inişlerde kullanılır.
Tavsiyem: Bu modları merak edip denemek iyidir ama günlük kullanımda genelde D ve R yeterli olur. Modları öğren ama gereksiz kullanma.
Otomatik vites kolay ama ciddiyet ister
“Bas gaza git” demek kolay, ama işi biraz bilinçli yapmak hem arabanın ömrünü uzatır hem de seni sürüşte daha rahat ettirir.
Eğer yeni başladıysan panik yapma. Zamanla vitesin bile farkında olmazsın.
Sadece küçük tüyolarla yola daha konforlu ve güvenli çıkarsın.
Unutma:
Otomatik araba, hayatı kolaylaştırmak içindir.
Ama o rahatlık bazen fazla rahatlatır, dikkati azaltır.
Sen hep dikkatli, bilinçli ve nazik ol, hem yola, hem arabana karşı.